Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te
doğdu.
1839'da Kocacık'ta doğduğu sanılan babası Ali Rıza Efendi aslen Manastır'a bağlı Debre-i Bâlâ (Yukarı Debre)'dandır. Milis
subaylığı, evkaf kâtipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi.
Öğrenim çağına gelen Mustafa, annesinin isteğiyle Hafız Mehmet
Efendi'nin mahalle
mektebinde öğrenime başladı, daha sonra babasının isteğiyle Mektebi
Şemsi İbtidai Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti. 1888
yılında babasını kaybetti. Bir süre Rapla Çiftliği'nde Hüseyin dayısının
yanında kaldıktan sonra Selânik'e dönüp okulunu bitirdi. Bu arada
Zübeyde Hanım, Selanik'te gümrük memuru olan Ragıp Bey ile evlendi.
Şimdi müze olan Koca Kasım Paşa Mahallesi Islahhane Caddesi'ndeki ev
1870'de Rodoslu müderris Hacı Mehmed Vakfı tarafından yaptırılmış ve
1878'de yeni evlenen Ali Rıza Bey tarafından kiralanmıştır. Ancak o
öldükten sonra Mustafa ve ailesi bu evden yanındaki 2 katlı, 3 odalı ve
mutfaklı daha küçük eve taşınmışlardır.[1]
Bu ev İbrahim Zühdü'ye sonra Abdullah Ağa ve eşi Ümmü Gülsüm'e
satılmıştır.
Mustafa, Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu ve 1893 yılında
Selânik Askerî Rüştiyesi'ne girdi. Bu okulda Matematik Öğretmeni Yüzbaşı
Üsküplü Mustafa Sabri Bey anlamı mükemmellik, olgunluk olan "Kemal"
adını verdi.[2]
Fransızca öğretmeni Yüzbaşı Nakiyüddin Bey (Yücekök), özgürlük
düşüncesiyle genç Mustafa Kemal'in düşünce yapısını etkiledi. Mustafa
Kemal Kuleli Askerî İdadisi'ne girmeyi
düşündüyse de ona ağabeylik yapan Selânikli bir subay Hasan Bey'in
tavsiyesine uyarak Manastır Askerî
İdadisi'ne kaydoldu. 1896-1899 yıllarında okuduğu Manastır Askerî
İdadisi'nde Tarih öğretmeni Kolağası
Mehmet Tevfik Bey (Bilge), Mustafa Kemal Efendi'nin tarih'e olan
merakını güçlendirdi.[3]
Bu tarihte başlayan 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'na
gönüllü olarak katılmak istediyse de hem İdadi öğrencisi olduğu için,
hem de 16 yaşında olduğundan dolayı cepheye gidememiştir.Bu okulu
ikincilikle bitirdi.[4]
13 Mart 1899'da[5]
İstanbul'da Mekteb-i Harbiye-i Şahane (Harp Okulu)'na
girdi. Birinci sınıfı 27. ikinci sınıfı 11. üçüncü sınıfı 1902'de
Mülazım bu günki ismiyle Teğmen
rütbesiyle, 549 kişi arasından, piyade sınıf sekizincisi (1317 - P.
olarak bitirdi.[4]
Akabinde Erkan-ı Harbiye Mektebi (Harp
Akademisi)'ne devam etti ve 11 Ocak
1905'te Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle bitirdi.[6]
doğdu.
1839'da Kocacık'ta doğduğu sanılan babası Ali Rıza Efendi aslen Manastır'a bağlı Debre-i Bâlâ (Yukarı Debre)'dandır. Milis
subaylığı, evkaf kâtipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi.
Öğrenim çağına gelen Mustafa, annesinin isteğiyle Hafız Mehmet
Efendi'nin mahalle
mektebinde öğrenime başladı, daha sonra babasının isteğiyle Mektebi
Şemsi İbtidai Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti. 1888
yılında babasını kaybetti. Bir süre Rapla Çiftliği'nde Hüseyin dayısının
yanında kaldıktan sonra Selânik'e dönüp okulunu bitirdi. Bu arada
Zübeyde Hanım, Selanik'te gümrük memuru olan Ragıp Bey ile evlendi.
Şimdi müze olan Koca Kasım Paşa Mahallesi Islahhane Caddesi'ndeki ev
1870'de Rodoslu müderris Hacı Mehmed Vakfı tarafından yaptırılmış ve
1878'de yeni evlenen Ali Rıza Bey tarafından kiralanmıştır. Ancak o
öldükten sonra Mustafa ve ailesi bu evden yanındaki 2 katlı, 3 odalı ve
mutfaklı daha küçük eve taşınmışlardır.[1]
Bu ev İbrahim Zühdü'ye sonra Abdullah Ağa ve eşi Ümmü Gülsüm'e
satılmıştır.
Mustafa, Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu ve 1893 yılında
Selânik Askerî Rüştiyesi'ne girdi. Bu okulda Matematik Öğretmeni Yüzbaşı
Üsküplü Mustafa Sabri Bey anlamı mükemmellik, olgunluk olan "Kemal"
adını verdi.[2]
Fransızca öğretmeni Yüzbaşı Nakiyüddin Bey (Yücekök), özgürlük
düşüncesiyle genç Mustafa Kemal'in düşünce yapısını etkiledi. Mustafa
Kemal Kuleli Askerî İdadisi'ne girmeyi
düşündüyse de ona ağabeylik yapan Selânikli bir subay Hasan Bey'in
tavsiyesine uyarak Manastır Askerî
İdadisi'ne kaydoldu. 1896-1899 yıllarında okuduğu Manastır Askerî
İdadisi'nde Tarih öğretmeni Kolağası
Mehmet Tevfik Bey (Bilge), Mustafa Kemal Efendi'nin tarih'e olan
merakını güçlendirdi.[3]
Bu tarihte başlayan 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'na
gönüllü olarak katılmak istediyse de hem İdadi öğrencisi olduğu için,
hem de 16 yaşında olduğundan dolayı cepheye gidememiştir.Bu okulu
ikincilikle bitirdi.[4]
13 Mart 1899'da[5]
İstanbul'da Mekteb-i Harbiye-i Şahane (Harp Okulu)'na
girdi. Birinci sınıfı 27. ikinci sınıfı 11. üçüncü sınıfı 1902'de
Mülazım bu günki ismiyle Teğmen
rütbesiyle, 549 kişi arasından, piyade sınıf sekizincisi (1317 - P.
olarak bitirdi.[4]
Akabinde Erkan-ı Harbiye Mektebi (Harp
Akademisi)'ne devam etti ve 11 Ocak
1905'te Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle bitirdi.[6]